5 Mayıs 2010 Çarşamba

Oglumuzun dogum hikayesi

Oncelikle cevap yazamadigim tum guzel dilekleriniz icin cok tesekkurler arkadaslar. Yazdiginiz her yorum ben hastahanedeyken buyuk moral kaynagi oldu.
Bizim dogum hikayemiz oldukca maceraliydi. Her sey filmlerde "hadi canim!" dedirtecek sahneler gibi oldu. Yasadiklarimizin ciddiyetini en basindan beri biliyor olsaydik upuzun ve bol agrili bir dogumu tercih ederdim diyorum simdi.

34. haftamizda iki gun hastahanede kalmamiza sebep olan kanama 36. haftada da tekrarlamisti. Sebebi bulunamayan bu kanama 38. haftanin sonlarina dogru yine oldu. Arayip durumu anlattigimda hastahaneden bana onerilen kanamanin siddetini takip etmem, eger ciddi duzeyde ise hastahaneye gelmem idi. Siddeti artmasa da artik 3. gunune girmistik ve icerilerde bir yerler duzenli olarak kanamaktaydi. Hastahaneye gitmeye karar verdik o Cumartesi gunu. Hastahaneye gittigimizde yine ultrason ve muayenelere ragmen kanamanin nedeni bulunamadi. Risk almak istemedigini soyleyen doktorum suni sanci ile dogumu baslatmak istedigini soyledi. Zaten 3cm acilma soz konusuydu, 38. haftamizin son gunundeydik; doktorun dediklerini aynen kabul ettik biz de. Hayatimda verdigim en dogru kararlardanmis, sonradan anladim.

Odamiza yerlestirildikten sonra Pitocin (sanci icin verilen suni hormon) damar yoluyla verilmeye basladi. Henuz cok kisa bir sure gecmesine ragmen ilk kasilma baslamis ve gereginden uzun surmustu, bebek icimde yukariya dogru toplanmis gibi duruyordu. Bir seyler yanlis gidiyordu. Bebegimizin kalp atislarinin dusmeye basladigini monitorden takip ediyorduk, cok kisa bir zamanda alarm otmeye basladi. Yanibasimizdaki hemsire cok sakin bir sekilde gerekeni yapiyordu. Gereken derken bir doktor ordusunun iceriye cagrildiginin farkinda bile degildik biz. Bebegin kalp atislari giderek dusuyordu ve her sey o kadar hizli ilerliyordu ki...

O gune kadar gordugum/gormedigim tum doktorlar oradaydi diyebilirim. Oda tika basa doluydu. Mudahale olarak su kesesini patlattilar. Kanamayi hissetmemek mumkun degildi. O sirada anestezi uzmani gelip benden/bizden gerekli izinleri aldi. Muayeneler mi, kasilma mi yoksa kanama mi sebebini bilemiyorum, inanilmaz bir sekilde agri cekiyordum. Aradan doktorlar, annem ve canim H.'yi gordugumu hatirliyorum. 

Doktorlarin kendi aralarinda konustuklarindan sezaryene gidecek oldugumu anlamistim. Zaten o kadar buyuk karmasa icinde dahi devamli bilgi veriliyordu bize. Bir de kafasini aradan uzatip bana moral veren bir doktor hatirliyorum. Tabii bunlar 5-6 dakikalik bir sure icerisinde oluyordu. Yatagimi dogrudan ameliyathaneye dogru surmeye basladiklarinda H.'nin yanimda olamayacagini, belden asagisini uyusturacak kadar zamanimiz olmadigindan dogrudan genel anesteziye sokulacagimi anlattilar bana. Annem odadan cikarken araya girip bana korkmamami soylemisti, korku dolu gozlerle. H.'yi goremedim, ismini seslendim, coktan uzaklasmistik; cok garip bir histi...

Yatagimin etrafinda herhalde 10 kisi, onluklerini giyip bonelerini takiyordu kosarak. Komik gelmisti; kafama bone takmaya calisan hemsire geride kalmisti, kendim taktim bonemi. Ilk gordugumde "kas yapmayi amma da abartmis" diye dusundugum doktorum beni kucaklayip ameliyat masasina koydu. Saat 16:15ti. Sonrasi cok daha hizli, kolumda aci bir his oldugunu soyledim ve kendimi H.'nin ve annemin yaninda buldum.

Sezaryenin en kotu kismi bu uyanma kismi olmali. Cok agrim vardi, yanibasimda H. ve annem uyanmami bekliyordu. Ilk fark ettigim bebegimin artik icimde olmadigiydi. Ahh ne kotu bir his! Hic sevmedim o bosluk hissini, hala sevmiyorum. Sonra bebegin resmini gosterdiler bana, goremiyordum :) Biraz daha ayilinca bembeyaz bir bebek gordum, koca agizli, dudaklari aynen bana benziyor! Gormek icin nasil da sabirsizlaniyorum! 


Morfinlerin yardimiyla iyice toparlaninca odamiza goturuldum. Bebegimizi getirdiklerinde ben emzirmeye hazir, heyecanla bekliyor durumdaydim. Saat 20:30a geliyordu. Ahhh dunyanin en guzel yaratigi! Ne kadar buyuk bir cosku! Inanilmaz bir huzur! "Annelik nasil bir duygu?" sorusuna verebilecegim bir cevabim var benim: Dunyanin en buyuk tatmin ve huzur duygusu.



Boylelikle esas maceramiz baslamis oldu. Hastahanede kaldigimiz surede neler olup bittigini ben de ogrenebildim. Bilmeden yuksek risk grubunda bir hamilelik yasamisim ben. Esas plasentamin haricinde bir plasenta daha varmis rahim agzina cok yakin yerlesmis olan. Bu plasentaya bebekten giden damarlardan biri  dogrudan rahim agzinin uzerinden geciyormus. Maalesef ultrasonlarda bu damarin varligi tesbit edilememis. 34. haftadan itibaren olan kanamalar bu damardan kaynaklaniyormus. Suni hormon ile tetiklenen ilk ciddi sanci bu damarin patlamasina ve kanamaya neden olmus. Bu sirada bebegimiz kan kaybettiginden kalp atislari da dusmeye dusmeye baslamis.

Iste bizler dogru zamanda dogru yerde olmanin buyuk talihini yasadik. Eger evimde dogumu bekliyor olsaydim, suni sanciya hayir deseydim bu kadar sansli olamayacaktik. Bu kanama ilk sancimi yasayacagim herhangi bir yerde olabilirdi cunku. Her seyi dogum sonrasinda ogrenmis olmak, atlattigimiz tehlikenin buyuklugunu dusununce bizim icin daha da kolaylastirdi durumu. Bebegimiz 16:19da dogmustu, suni sancinin verilmesinden yaklasik yarim saat sonrasi demekti bu. Bu kadar buyuk bir stresi bu kadar kisa bir surede atlatmis olmak iyiydi. Diger taraftan isin aslini ogrendikten sonra epey korktuk -hatta hala urkutucu geliyor-.


Butun bu yasadiklarimizdan edindigim kissadan hisse: Oncelikle bebeginizi dunyaya getireceginiz yer %100 guvendiginiz, tam tesekkullu bir hastahane olsun. Yeri geldiginde her dediklerine %100 guvenebilip "evet" diyebileceginiz doktor(lar)iniz olsun. Birebir doktorla iletisim cok da onemli degilmis. Benim doktorum her sey olup bittikten sonra oradaydi ama o koca bedenimi ameliyat masasina tasiyan, ismini bile hatirlamayacagim doktoru  ya da anneme sarilarak bilgi veren yine ismini bilmedigim sarisin doktoru asla unutamayacagim.  
Ben basindan beri risksiz bir hamilelik yasadigimi dusunurken bunlar oldu. Her sey degisebiliyormus. Kendinizi sartlamayin, takinti haline getirmeyin hamilelik/dogum ile ilgili detaylari.  Bu isin sirri sogukkanlilik ve etrafinizda guvenebileceginiz insanlarin olmasindaymis.

Simdi bebegimiz 11 gunluk. Kan kaybinin acigini kapatmasi icin demir takviyesi aliyor. Gecemiz gunduzumuz birbirine karismis durumda. Evde uc kisi onu nasil paylasacagimizi bilemiyoruz. Anneanne bizim harika jokerimiz, sayesinde sabahlari 2-3 saat fazladan uyuyabiliyorum. Her dakikanin, saatin ne kadar hizli gectigini gorebiliyor, hem buyudugunu gorebilmek hem su ani dondurmak istiyorum. 

Diger taraftan sezaryenin gerekli durumlarda yapildiginda nasil hayat kurtardigini kendim tecrube ettim. Dikislerin agrisi sizisi umurumda bile degil. Elbette kisinin hareket imkani cok kisitlaniyor ama her seye deger diyorum. Su an gayet guzel bir dogum izim var vucudumda, baktikca hosuma gidiyor, her seferinde her seyin kiymetini hatirlatiyor.

Bir sey daha var aktarmak istedigim. Hamilelik inanilmaz guzel duygular yasatti bana. Sikayetlerime ragmen  gobegimde yavruyu hissetmek cok mutlu ediyordu beni. Anesteziden uyandigim andan itibaren cok ozledim bebegimin iceride olmasini. Hala hatirladikca hamile olmadigimi, bogazimda bir seyler dugumleniyor, huzunleniyorum. Hamile arkadaslar, yasadiginiz gunlerin tadini cikarin :)


17 yorum:

  1. hakikaten doğru zamanda doğru karar verilmiş, çok sevindim herşeyin yolunda gittiğine.

    YanıtlaSil
  2. Bana e-mail atip placenta ile ilgili durum oldugunu yazdigin zaman tahmin etmistim yuksek riskli hamile kategorisinde oldugunu. Ama simdi detayli yazini okuyunca kesinlikle dogru zamanda dogru karar verildigi belli. Demek 11 gunluk oldu. Bizimki de 6 gunluk hala sezeryan sonrasi bazi komplikeler yasiyorum. Ama sonucta bebeklerimizi kucagimiza aldik gerisinin onemi yok degil mi?

    YanıtlaSil
  3. gerçekten maceralı bir doğum olmuş ama şu an iyisiniz gerisinin önemi yok. Keyifle geçirin günlerinizi...

    YanıtlaSil
  4. nefesmi tutarak okudum. gerçekten sezaryen iyi ki varmış dedirtiyor böyle durumlar. güle güle büyüsün ılgar karan

    YanıtlaSil
  5. Çok isabetli kararlar vermişsin gerçekten! Dediğin gibi soğukkanlı olabilmek ve o anda birlikte olduğun sağlık ekibine güvenebilmek çok önemli bence de!

    Sonuçta şu an ikinizinde sağlıklı ve koyun koyuna olmanız en önemlisi!

    Sağlıklı, huzurlu, uzun ve mutlu bir ömrü olsun!

    YanıtlaSil
  6. benim bebişle arasında 1 gün var oğlunun:))) Allah sana da bebeğine de sağlık versin, ömür boyu mutluluklar:)

    YanıtlaSil
  7. Bir solukta okudum ve şu doğum sonrası içimdeki boşluk detayı beni çok duygulandırdı. Çünkü bu duygu şimdiden bende bile var. Doğum sonrası ne olur bilmiyorum :)

    Oğlun çok çok çok tatlı. Fotoğraflara bakıp duruyorum :)

    Tekrar tebrik ederim seni ve eşini. Bebeğinizle mutlu sağlıklı bir hayat dilerim.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Cok duygulsal bir hikaye gercekten. Tekrar tebrik ederim. Tatli oglunla saglikli ve neseli omurler dilerim.

    YanıtlaSil
  9. Cok stresli ama sonucu guzel olan bir dogum sureci yasamissin. En onemlisi sonucunda o guzel oglunu kucagina almissin ya sag salim. Cok guzel bir hayati olsun Ilgar Karan bebegin, ailesiyle beraber.

    Son kisma yazdigin hamilelikle ilgili seyler benim hep aklimda. Simdiden olusacak boslugun stresindeyim. Ama saglikli olsunlar da, en onemlisi bu!

    Tatli minisi opuyorum :)
    AslihanK.

    YanıtlaSil
  10. Çok çok gözünüz aydın :)

    Acaba TR'de olsan ve zırt pırt ultrasona giriyor olsan yakalanır mıydı diye düşündüm şimdi.

    Hamileliği özleme duygusunu çok çok iyi biliyorum. Hatta iyiki yazmışsın, çünkü ben bir tek bende oldu sanıp biraz bencil hissediyordum :(

    Neyse üzülme, fotoğraflarda annesinin kucağında olmaktan çok mutlu görünüyor :)

    YanıtlaSil
  11. Bu fotoğraflarda değil, Nurturia'dakilerde :)

    YanıtlaSil
  12. Demek ki tedbiri elden bırakmamak önemliymiş. Çoook geçmiş olsun. Sağlıkla gelmiş ya minik Ilgar Karan, en önemlisi o!

    YanıtlaSil
  13. Oncelikle tebrikler, anali babali saglikla buyusun, mutlu bir cocuk olsun insallah.

    Cok buyuk badire atlatmissiniz gercekten. Cok gecmis olsun. Insanin boyle zamanlarda modern tibbi ve o doktorlari alnindan muah muah diye opesi geliyor :-)

    YanıtlaSil
  14. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  15. Tebrikler. hem sana hem babaya. Sonunda saglikla bebeginizi kucaginiza aldiginiz bir hiyaneiz olmus. Gerisi detay. Ani tabi. Gercekten geriye bakinca (hindsight) dogru yerde dogru zaman dogru doktor dogru karar hepsi bir araya gelmis dedim ben de.
    Allah anali babali buyutmek nasibetsin.

    YanıtlaSil
  16. Cok tesekkurler yorumlariniz ve guzel dilekleriniz icin. Tek tek cevap yazma firsatim olmadi sizlere. Mazeretim cok asikar zaten :)

    Bir konuya aciklik getireyim. Eger Turkiye'deki gibi her ay ultrason cekilseydi de bizim durumumuz anlasilamazdi diye dusunuyorum. Cunku kanama sikayetiyle her doktora gidisimizde zaten ultrasonla da bakildi bebege, plasentaya ve gobek kordonundaki kan akisina. Eger her sey yolunda gitseydi bu ultrasonlardan hic biri cekilmeyecekti. Bir de bu durumun gozden kacirilmasinda pek de suclayabilecegim kimse yok. Doktorum bolum baskaniydi, onun haricinde diger doktorlar da (normalde teknisyenler yapiyor utrasonu) goremedi bunu. Onlarin tedbiri elden birakmayip mudahale etmeleri sayesinde su an bebegim kucagimda :)

    YanıtlaSil
  17. HERŞEYE RAĞMEN GÖZÜNÜZ AYDIN OLSUN.SAĞLIKLI SIHHATLİ BİR ŞEKİLDE BEBEĞİNİZE KAVUŞMUŞSUNUZ NE MUTLU SİZE.AALLAH UZUN ÖMÜR VERSİN.

    YanıtlaSil