22 Aralık 2009 Salı

Dogum konusu

.
Nurturia'da Pozitif Dogum Hikayeleri Grubu, Blogcu Anne'nin Pozitif Dogum Hikayeleri blogu.
Iste bu iki sayfa son gunlerde sikca ugradigim adresler.

Hamilelik keyifli bir surec. Gozlemledigim kadariyla bazi kadinlarda hamileligin sonlarina dogru bebegi gorebilmek icin ya da bir an once artik sikinti veren o halden kurtulmak icin bir sabirsizlik oluyor. Bazi kadinlar ise "ben boyle mutluyum, alistim da" seklinde dogum olmasa da olur havasinda oluyorlar.
Ben henuz bunlari dusunmek icin erken diyenler grubundayim. Cok dert etmemeye ama mumkun oldugunca fikir edinmeye calisiyorum.

Hamileligime kadar her zaman sezaryene olumlu baktim. Bir sebebi vardi elbet: Bizim ailenin bebekleri ve anneleri :)

Bizde bebekler tosuncuk dogar. Kocaman. Sekil olarak tamamiyla benzedigim ve hamileligimin de benzedigi annemi ele alayim. Dogurdugu dort cocuktan ucu 4 kilogramin uzerinde, biri ise 6.2 kg dogdu. Benden 14 yas kucuk kardesimden cok iyi hatirliyorum seker testinden hic bir sey cikmamisti, yani gestational/hamilelik diyabeti soz konusu degildi.

Iste bu dort bebegin her biri normal dogumla geldi dunyaya. Annem hic bir zaman soyle dehsetti vb. seyler anlatmadi bizlere. Isin normali buydu, o zamanlar boyle olurdu. Ikiz zannedilip de tek kalp sesi aldiklari icin bebeklerden biri oldu sanilirken bebegi koca bir adam seklinde dogunca atilan onca dikis vs. umrunda olmadan sevinc gozyaslari icinde oldugunu anlatiyordu annem. Sonucta buyuk de osa bebekler, anneyi asiri zorlamak pahasina da olsa vajinal yoldan saglikli dogabiliyorlar.

Fakat hic bir zaman kafamdan cikmadi bu. Ailenin diger kadinlarina da bakinca "heyyy masssalahhh!" dedirten turden koca bebekleri oluyordu. Iyi bir sey miydi o kadar buyuk bebek sahibi olmak?
Sanmam.
Annelerin hepsi dikisli, hepsi perisan. Ehh eger boyle normal ebatlarin ustunde bebek doguracak ve anca bir cok dikisle toparlanabileceksen bunun sezaryenden ne farki vardi?

Sonra universiteye basladim. Ilk Anatomi dersimizdi Atilla Muftuoglu ile. Muftuoglu bir efsaneydi bize anlatilan, cok otoriter, cok yukarilarda birisi. Sinifa girdiginde hakkinda onceden edinilmis duyumlar yuzunden herkeste bir gerilim. O ise bize hekimlik meslegini secisini, ogrencilik ve meslek hayatinda onu en cok etkileyen olaylari vs. anlatiyordu. Dedigine gore kadin dogum stajiydi ilk kez anneligin ne kadar zor bir sey oldugunu anladigi zaman. Sinifa donup, 400 kisi vardik herhalde, ileride hepimizin anne baba olacagini ve tip bu kadar ilerlemisken kendimize ve bebegimize bu kadar zor bir sureci yasatmamiz gerektigini, kendi cocuklarinin da sezaryenle dogdugunu anlatti.
Iste o gun yazildi kafama, sezaryen ameliyattan farkli/ote bir sey diye.


Simdi hamileyim. Kendime cikardigim butun dersleri hayatima adapte etme vakti geldi. Netlestirmek gerek:
Her sey normalse... Bebek saglikli, normal ebatlarda, kordonu pozisyonu, suyu vs. olmasi gereken gibi ise mesela ve anne yapisinda da bir sorun yoksa normal dogum adina ustune normal bir sekilde tercih olmali.

Peki sanci?
Bazi kadinlar bir saatte dogurabilirken bazilarininki 30lu saatler kadar surebiliyorsa "normal dogum yaptim, harikaydi" diyen sesleri bir daha dinliyorum ben. Kisiden kisiye, bebekten bebege, dogumdan doguma fark ediyor bu surecin uzunlugu. Bu durumda kendi ailemi referans alip kendime (cok uzun suren dogumlar soz konusu hep) epidural anestezi secimim olacak. Epiduralsiz uzun bir normal dogum dusunemiyorum acikcasi.
Ola ki bizim oglan simdiden onde giden kafa capiyla ikimizi de cok zorlayacak. Hay hay diyor, sezaryene de kapilarimi acik tutuyorum.

Sezaryen konusunda bu kadar rahat olmamin sebebi yukarida anlattigim hikaye ya da arkadaslarimin olumlu tecrubeleri degil sadece. Burada (ABD) sezaryen cidden son secenek. Normal dogum olabilecekse muhakkak normal dogum yaptirtiliyor. Yok eger gerekliyse sezaryen soz konusu oluyor. Yani benim normal dogum icin doktor ikna etmem gerekmiyor. Onlar sezaryen derse, sart oldugundan diyeceklerini biliyorum.  Bunun rahatligi var icimde.
Hehhehe, aslinda sigorta sirketlerinin daha masrafli olan sezaryene para odememek icin doktorlar uzerinde yaptigi baski cok olmasa boyle olmazdi.

Muhim olan hangi durumun icinde olursak olalim halimizle barisik olmamiz.
Sezaryen gerekliyse/olmussa ne guzel, avantajlari cok. Normal dogumsa basim ustune, sezaryenden farkli da olsa avantajlari  yine cok.
Agri/sanci cekmek kisisel tercih bence, "cekmedim, az hissettim bebegimin gelme surecini " diye vicdan azabi cekmem diye dusunuyorum. Bakalim gercekleri yasadiktan sonra bu fikirlerde nasil sapmalar olacak.
Bekleyip gorecegiz :)

Not: Fotograf 18.6'dan

10 yorum:

  1. Vaginal delivery is the real meaning of being a symbol in feminist movements in all women; it is a sense of fulfilment and an expression of sexuality and fertility of the woman. It is an opportunity for the woman to take complete control of the childbearing process.

    :))

    Normal-vajnal dogum, medical bir secim olmanin cok otesinde anlamlar tasiyor.

    Su blogger'in blogunu incelemeni tavsiye ederim. Unassisted birth uzerine doktora tezi var ve ilk kizini, banyoda, kendi basina dogurdu :) Ikincisini ebe esliginde suda.. :))

    http://rixarixa.blogspot.com/

    Vajinal dogum cok zengin, cok renkli, bambaska bir dunya :) Umarim kesfettikce sen de seversin.

    YanıtlaSil
  2. bende normal doğum tavsiye ediyorum. Tabi bu benim tecrüben ve fikrim...

    YanıtlaSil
  3. Anne ve Bebisi: Normal/vajinal dogumun secimden ote tasigi anlamlar uzerine ben de okumustum.

    Vajinal dogumun 'normal sartlar' altinda olmayan kismi beni daha cok ilgilendiriyor dogrusu. Hani en kotu olasiligi hesaplayip ona gore hareket etmek mi dersin, asiri temkinli olmak mi bilemiyorum.
    4-6 kilo arasi bebeklerin vajinal dogumla dunyaya gelmesi anneye/bebege ne yaptigina sahit oldum. Sanmiyorum o riskleri alabilecegimi (nasil buyuk konusuyorum! tukurdugumu de yalarim ben :)).

    Bahsettigin bloggerin kizinin dogumunu tek basina yapmasi bence delilikmis :) Plasentanin dogum sonrasinda icinde kalmasi, benim hayatta almayacagim bir risk. Dualar, plasentanin yenmesi vs. bana gore degil (hala icimden dogum vaktim geldiginde ne kadar degismis olabilecegimi dusunuyorum).
    "Midwife’s Guide to an Intact Perineum"a bakacagim ama.

    YanıtlaSil
  4. Seyhan: Ben de zaten bir seyler aksi gitmedikce vajinal dogum dusunuyorum.
    Anestezi almanin bir tercih olmasi bence rahatlatan bir sey. Belki hic gerek olmadan dogum oluverecek. Fakat iki gun sanci cekmek gibi bir durumum olacaksa epidural gayet de guzel olacak :)

    Sezaryen sadece mecbur kalindiginda yapilmali konusunda sanirim cogu kadin hemfikir.

    YanıtlaSil
  5. Bu konuda sana katiliyorum. Bir kere her hamilelik ve her hamilenin sarti farkli. O yuzden birine olan otekine uymayabilir. Hypnobirthing uzerine bir seyler okumayi dusunuyorum ben de ama butun olasiliklari dusunmek gerek. O yuzden epidurale karsi bakis acim seninle ayni. Birisiyle konusmustum vajinal dogum yapacagim diye doktorunun basinin etini yemis, kesinlikle herhangi bir ilac almayacagim diye ama ne olmus kordon bebegin boynuna dolanmis oldugu icin hemen sezaryene almislar. Sonucta boyle seyler olabiliyor. Arti dedigin gibi riskli durumlar da soz konusu. Neyse hemfikirim seninle ;)

    YanıtlaSil
  6. Sen daha iyi biliyorsundur gerçi ama ben yine de söyleyim, epidural aldığında hissetmediğin için itme kısmı zorlaşıyormuş. Oysa ilaçsız doğumda bir yerden sonra itme hissi geliyor ve vücudun otamatik olarak kasılmayla birlikte bebeği dışarı itiyor.

    Bir de çok enteresan bir şekilde bütün acıyı unutuyorsun. Hatta bir arkadaşım hamileliği de unutuyorsun demişti ve ona inanmamıştım; yaşarken böyle bir deneyim nasıl unutulur diye tepki göstermiştim ancak olan oldu, yavru su geldikten sonra herşeyi unuttum, gerçekten tuhaf! Şimdi merak ediyorum bu unutma mekanizması nasıl işliyor diye. Sanırım evrimin bir aşamasında, kadınlar 1'den fazla çocuk sahibi olsun diye doğum acısı hafızasını silmek üzere bir mekanizma gelişti beyinde :)

    YanıtlaSil
  7. Doğru şeyler söylemişsin. Her hamileliğin, her doğumun koşulları farklı. Doktoruna güveniyorsan, seni en doğru şekilde yönlendireceğine inanıyorsan için rahat olsun.

    Ancak şunu unutma: İnan şu anda var olduğunu zannettiğinden çok daha fazla kuvvet var sende. Ben ki dişçi koltuğunu düşününce gözlerim dolar, ilaçsız, desteksiz doğumu yaşamış, yırtılmış, dikilmiş bir kadın olarak yine hiçbir şeye değişmem. Vücuduna güven, bunu yapabileceğin gücün olduğunu bil. Ama baktın zorlanıyorsun, tabii ki takıntı haline getirip kendini de bebeğini de strese sokma.

    Blogunu ve gebeliğini sevgiyle izliyorum. Haftalarımız da yakın. Güzel hikayelerimizi paylaşabilmeyi umuyorum. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  8. Ycurl: Hamiledasim, fikirdasim oldun sen benim :)

    Evren: Evet hakisin, epidural isi biraz daha mekaniklestiriyor. Komutlarla itme zamanin ve gucunu ayarliyorsun anladigim kadariyla. Dogum sirasinda cekilen agri/aciyi unutmada etken rol endorfinlerde olsa gerek. Daha cok haz duygusunu kaziyor olmali bilinc altina. Hatta bir yerde dogum sirasinda alinan hazzin herhangi bir orgaz.ma denk olamayacak kadar fazla oldugunu okumustum. Zaten baska turlu, sirf acidan ibaret olaydi o sancilarin hissettirdikleri, kimse bir daha dogurmak istemezdi herhalde :)

    Blogcu Anne: Ben de seni/sizleri ilgiyle takip ediyorum.Insan kendine yakin hamilelere karsi daha da bir ilgili oluyor, cok sey ogreniyor.

    Iste ben de olasi tum ihtimaleri dusunup simdiden vajina/sezaryen gibi kararlar almaktan cekiniyorum. Zaten dedigim gibi sezaryen burada oyle secenek diye sunulmadigindan, zorunluysa yapildigindan icim rahat.
    Normal dogum icin emin ol gayet guclu oldugumu biliyorum :) Nasil denir, cani tatli bir insan degilim, hic olmadim. Fakat sanirim sizlerden daha fazla modern tip taraftariyim (meslek hayatim pozitif bilim dunyasinda):) Rasyonel olmaya calisiyorum. Dedigin gibi hic bir seyi takinti haline getirmemeye calisiyorum. Bakalim ne kadar basarabilecegim :)

    YanıtlaSil
  9. Hımm, enteresan! 10 tane doğuranların aldığı zevki hayal bile edemiyorum, boşuna o kadar doğurmuyorlarmış o zaman ;)

    YanıtlaSil
  10. Evren: Elbetteo zevk bilincli olarak cinsel haz diye yorumlanmiyor. Sonucta beynimiz hedef eylemi yaptirabilmek icin hazzi kullaniyor. Uremek icin tum kozlar kullaniliyor elbet :)

    YanıtlaSil