1 Eylül 2009 Salı

kosturmaca

Bu cumartesi gunu yola cikiyoruz. Turkiye'de olacagiz iki hafta boyunca. Her sey yavas ilerliyor gibi, yavas ve yogun. Yeterince hizli olsam bu kadar daralmayacagim sanki ama hizlanamiyorum.
Alisveris islerini bitirdim sanirim. Dun aksam epey bir yoruldum bu yuzden. Evde camasirlar yikanacak, valizler hazirlanacak. Gozumde buyuyor dogrusu.
Yola cikmadan evvel hocam benden onlara deneylerimle ilgili bir sunum yapmami istedi. Son dakikada bu tur bir stres olmadan olmazdi zaten. Bir sekilde halledecegim elbet. Beni endiselendiren mikroskopi islerimi bitirememem olasiligi. Cok fazla grubum var, hepsinin tek tek fotografini cekmek kolay olmayacak, zaman alacak.

Gecen cuma gunu dogurmasini bekledigim anne farem dogurmadi. Hayatimin, hele de su durumdayken, en yurek burkan islerinden birini yapmak zorunda kaldim. Anneye sezaryen (CS) yapip icerideki gereginden fazla buyumus olan yavrulari cikardim. Annecik o kadar caresizdi ki. Anestezi icin igne yapacak vucut boslugu dahi kalmamisti. Zordu benim icin :(

Bugunun deneylerinden ilk kismi bitirdim az once. Oglen yemegi yemem lazim. Cidden zor oluyor, oyle zorunda oldugun icin yemek. Normalde hic kasmam deneye girisirim. Ama yemem lazim. Su siralar bunyem iyice zayif dustu. Cuma gunu benim dis tellerini sikistirdilar. O gece agri kesicisiz epey bir kivrandim. Yemek yiyemedim Pazar gunune kadar.
Simdi ise dudagimda kocaman bir ucuk ne yapacagima karar vermeye calisiyorum. Ucuk kremi kullanmali miyim? Hamilelikte Abreva (docosanol 10%) harici olarak kullanilabiliyormus. Ama riske girmek istemiyorum. Cok kritik bu donemler. Yavrunun sinir sistemi gelismekte. Ucuk sisteme yayilmadigi surece zarari olmaz diye dusunuyorum. Kotuye giderse doktora sorarim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder