20 Şubat 2012 Pazartesi

TÜRKÖK projesi nereye?

Hepimiz Gamze'nin yaşadıkları dolayısıyla 'bir şeyler' yapabilmeyi çok istedik. Yapabileceğimiz en önemli şey kemik iliği bağışı için gönüllü olup kan örneği vererek Gamze ve onun gibi kemik iliği arayışında olan hastalara  umut olmak.
Gamze için açılan gamzeakbas.blogspot.com bloğuna gelen ziyaretçi sayısı bugün itibarıyla 100,000'i geçti. Bu blogda sadece kemik iliği bağışıyla ilgili bilgi veriliyor, Gamze için ne yapabileceğimiz anlatılıyordu. Bloga gelen yorumlarda ve blogda verilen e-posta adresine gönderilen mesajlarda yardım etmek isteyen yüzlerce duyarlı insanın sesi vardı. Nitekim topluca kan bağışında bulunanların sayısı giderek arttı.



Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi Hematoloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Meral Beksaç'ın açıklaması ilik bankalarımızın kapasitelerinden duyulan kuşkuları hafifletti:
"Keşke binlerce bağışçı başvursa. Bu kapasiteye sahibiz" dedi. Beksaç, "Ayda 1500 kişiyi inceleyip veri tabanımıza işleyecek kapasitedeyiz. Bu kanlar -80 derecede bekletilebildiği için sonra degerlendirilir" dedi.
Devlet Planlama Teşkilatı tarafından sağlanan 6 milyon liralık fonla kapasitelerinin artırıldığını ifade eden Beksaç, “Bize gelen her kan örneği istisnasız değerlendirilir. Ayda bin 500 kişiyi inceleyip veri tabanımıza işleyecek kapasitedeyiz. İsterse bir günde yüzlerce kan örneği gönderilsin bu kanlar -80 derecede bekletilebildiği için daha sonra mutlaka değerlendirilir. Son iki günde bize 100 kişi başvurdu. Keşke sayı binlerce olsa” dedi. "
Gel gör ki Türkiye'nin diğer kemik iliği bankası İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Kemik İliği Bankası  bu konuda sessiz kaldı, kapasiteleriyle ilgili resmi bir açıklamaya rastlamadık. Kemik iliği bağışlamak için kan vermek isteyen fakat bunun için kan aldıracak yer bulamayan, yine kan örneğini aldırıp kargoyla Ankara'daki ilik bankasına göndermek istediğini söyleyince gittiği sağlık kuruluşlarında terslenen ve talepleri reddedilen pek çok kişinin olduğunu öğrenmek rahatsızlık verici. Burada üst birimler tarafından ciddi düzeyde bir bilgilendirme eksikliği söz konusu.


Çeşitli kampanyalarla toplanıp kanını aldıran, kan örneklerini kargoyla Ankara'ya gönderen yüzlerce insan oldu. Medyanın da desteğiyle ilik bağışlayıcısı olmak isteyen gönüllü sayısı giderek artıyor. Üniversitelerdeki kampanyalarda binlerce kan örneğinin toplanması söz konusu örneğin.
Fakat Türkiye buna hazır değil.
Türkiye'nin buna hazır olabilmesi için  TÜRKÖK  projesinin tamamlanması gerekiyor.


TÜRKÖK projesi ile ilgili ne biliyoruz?

2009 tarihli "TC. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi Çalışma Esasları Yönergesi"ne göre:

"TÜRKÖK, akraba dışı hematopoetik kök hücre nakli gereken hastaların tedavisi için, gönüllü verici olmak isteyenlerin doku tipleme sonuçlarının saklanması ve bunların kemik iliği nakli için gönüllü verici ihtiyacı olan hastalarla eşleştirilmesi işlemlerini yapmak, kemik iliği nakli öncesinde, nakil sırasında ve sonrasında üçüncü taraflarla koordinasyonu sağlamak amacıyla, Ankara İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı bir merkez olarak faaliyet gösterir." 
11.05.2009 tarihli TRT haberi'ne gore TÜRKÖK projesine Avrupa Birliği'nden 4 milyon Euro yardım ayrılmış:
Projeyle, ilk 5 yılda Türkiye’nin bir çok coğrafi bölgesinden, kısa adıyla HLA olarak tanımlanan "insandaki doku uygunluk antijenleri" (Human Leukocyte Antigens) sahip 250 bin kayıtlı gönüllü verici kazanılması amaçlandı.Prof. Dr. Osman İlhan (Sağlık Bakanlığı Kemik İliği Nakli Bilimsel Kurul ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı BaşkanıAvrupa Birliği’nin bu proje için 4 milyon Avro yardım ayırdığını belirterek sistemin 5 yılda kendisini amorti edeceğini de kaydetti.
27.09.2010 tarihli CNN Türk haberinde  TÜRKÖK projesinin hayata geçmesinin yakın olduğu belirtiliyor

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.



7.10.2011 tarihli şu haber ise bir üstteki videonun benzeri. Aradaki fark sadece aradan bir yıl geçmiş olması ve 5. değil 6. Ulusal Aferez Kongresi'nden sonra aynı şeylerin tekrarlanması:


Gelelim günümüze. 18 Subat 2012 tarihli haberde ise tek fark Gamze Akbaş'tan bahsediliyor olması. Sözler yine aynı. Bu yılın sonunda tamamlanacakmış Türkök Projesi.

"LÖSEMİ hastası Gamze Akbaş (29) ile gündeme gelen kemik iliği nakillerinde verici sorunu,Sağlık Bakanlığının Türkkök Projesi ile aşılacak. Kordon kanlarının toplanması ve verici olmak isteyenlerin bilgilerinin kayıt altına alınmasıyla kemik iliği verici bankası oluşturulmasını öngören proje, ailesinde vericisi olmayan hastalar için umut olacak. 
Kemikiliği nakli konusunda merkez sayısının artırıldığını ve uzman açığının kapatıldığını söyleyen Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, ‘’Türkkök cok önemli bir proje. Projenin bu yılın sonunda başlaması planlanıyor. Ama kemik iliği nakillerinde bu kapasitenin oluşması da ülkemiz açısından büyük önem taşıyor. Akraba dışı nakiller bir sorun, ancak daha önce vericisi olanlar bile nakil olamıyordu. Yakınlarından verici bulunamayanlar için halen yurt dışındaki kemik iliği bankalarıyla irtibat kurulup arama yapılabiliyor. Türkkök ile genetik açıdan benzerlik taşıyan donörlerin bilgileri toplanacağı için hastalarımıza verici bulma olasılığı artacak. Türkkök ile ilk yıl 50 bin kök hücre vericisinin kayıt altına alınması, 10 bin de kordon kanı toplanması öngörülüyor.’’
16.02.2012 tarihli NTVMSNBC haberinde TÜRKÖK projesine ihtiyaç duyulduğu ve kemik iliği bankalarındaki numene sayısının arttırılması gerektiği vurgulanıyor:
Lösemi hastası Gamze Akbaş’a kemik iliği bağışında bulunmak isteyenlerin hastanelere akın etmesi, bağışlardan sağlıklı sonuç alınıp alınmadığı sorusunu da gündeme getirdi. Zira Türkiye’de henüz bir hücre koordinasyon merkezi yok. Gözler, 3 yıldır devam eden Türkök projesinde.
Türkiye’de gönüllü verici sayısının sadece 37 bin civarında olduğuna dikkat çeken Türk Hematoloji Derneği, Kök Hücre Nakli Bilimsel Komite Başkanı Doç. Dr. Fevzi Altuntaş da Türkök’ün önemli bir ihtiyaç olduğunu söyledi.Doç. Altuntaş, “Avrupa ülkelerinde akraba dışı vericilerden yapılan kemik iliği nakli oranı yüzde 50’yi aşarken bu oran Türkiye’de yüzde 5 civarındadır. Gelişmiş ülkelerde kemik iliği nakillerinde vericilerin çoğunluğunun akraba dışı kişiler olduğu, Türkiye’de ise akraba dışı kemik iliklerinin çoğunun yurt dışından temin edildiği bilinmektedir. Bu nedenle Türkök bir ihtiyaçtır. Çünkü Kendi ülke havuzundan uygun verici bulma şansı daha yüksektir. Türkök ile kemik iliği nakli için gerekli olan kök hücre vericilerinin organizasyonu ve koordinasyonu sağlanmış olacak” dedi. 
Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar ise, “Türkiye’de kaç kişinin bilgisinin bankaya girmiş olduğuyla alakalı bir yetersizlik var. Dr. Babuna olayında pek çok insan kan verdi ancak onları analiz etmek o kadar kolay değil. Bu nedenle de o kanların büyük bir kısmı heba oldu. Kanlar analiz için Almanya’ya gönderildi ancak Almanya’nın da parası ödenmediği için oradan da sonuçlar gelmedi” diyerek ilik bankalarının değil, bankalardaki numune sayısının artması gerektiğini söyledi. 

17.02.2012 tarihli bir baska haberde ise Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan kemik iliği bankalarımızdaki verici sayısının şu ankinden sekiz kat daha çok olması gerektiğini, verici sayısını arttırmanın önemli olduğunu belirtmiş:
''Ankara ve İstanbul'daki merkezlerin Kızılay, kan merkezleri ve hastaneler gibi uydu merkezleri de var. Avrupa ülkelerinde nakillerin yüzde 50'si akraba dışı vericilerden yapılırken, bu oran ülkemizde sadece yüzde 5 civarında. Bu durum ülkemizde akraba dışında uygun verici bulunamamasından kaynaklanıyor. Avrupa ülkelerindeki orana ulaşabilmemiz için kemik iliği bankalarına 200-250 bin vericinin kayıtlı olması gerekiyor. 18-55 yaş arası herkes bu merkezlere gönüllü olarak kaydolabilir. Ön koşulu karşılayıp başvuranlara öncelikle verici sorgulaması ve bazı testler yapılır. Uygun olanlar verici olarak kabul edilir. Kemik iliği bankaları olası vericinin iletişim bilgilerini ve doku grubu sonuçlarını kayıt eder. Sonraki süreçte de doku grubu uyumlu bir hastanın ihtiyacı olursa bu verici aranır. İhtiyaç doğduğunda kök hücre vermesinde bir sakınca yok ise bağışını yapabilir.''
Gamze Akbaş gibi hastalar için duyarlılık oluştuğunda çok sayıda kişinin verici olmak için kemik iliği bankalarına başvurduğunu anlatan Altuntaş, ''İlik bankasının sayısını artırmaktan ziyade bankaya bağlı çalışan gönüllü verici merkezleriyle kayıtlı verici sayısını artırmak daha önemli'' dedi.
***
Kolaylıkla ulaşabildiğim bu haberlerden çıkarabildiğim sonuç Türkök projesinin Türkiye'de kök hücre bağışı ve naklinde çığır açacağı ve fakat 2009 yılından beri 'çok yakında' denen günü hala görememiş olmamız. Haber manşetlerinde Gamze Akbaş'ın durumunun halk tarafından çok ilgi görmesinin Türkök Projesi'ni hızlandırdığı söylense de Türkök Projesi'nin hızlanması sadece bu işin içindeki insanlar için büyük bir umut belli ki. Eğer bahsi geçen 4 milyon Euro ödenek söz konusuysa ve kök hücre bağışı yapabilecek büyük bir potansiyele sahipsek Türkök projesinin tamamlanması için hala neyi beklediğimiz konusunda bizlere önceki yıllarda çokça tekrarlanmış söylemlerden daha farklı ve aydınlatıcı bilgiler verilmesini beklemek en büyük hakkımız. 


Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi'ne ihtiyacımız var, mümkün olduğunca erken hem de. 


---
Not: Bu yazida kullanilan logolar Csu tarafindan hazirlanmistir.

9 yorum:

  1. Cok bilgilendirici olmus. Emegine saglik, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  2. Çok derli toplu bilgilendirici olmuş ses getirir inşallah ellerine saglik

    YanıtlaSil
  3. Her yerde duyurmalı bu haberi, harika olmuş...Dün çıldırmak üzereydim, yalnızca 4 milyon Euro'ya bakıyorsa iş, birilerini dürtüklemek lazım!!!

    YanıtlaSil
  4. Harika olmuş! Çok faydalı bir bilgilendirme yazısı, teşekkürler!

    YanıtlaSil
  5. Cok tesekkurler arkadaslar :)

    YanıtlaSil