25 Şubat 2011 Cuma

sahi hep mutlu musun?

Ilgar'i uyutmaya calisirken, yataginin dibinde uyuyakalmisim ben de. Maksat cocuga uyumadan evvel "iste ben yanindayim, guven icinde uyuyabilirsin" mesaji vermek. Mesaj ise yaramis fakat benim omuzlar halinin ustunde asinmis. Uyusmus bir sekilde uyandim, salonda bilgisayarinin basinda olan H.'ye beni orada 'biraktigi' icin kizdim, gidip yataga attim kendimi. Simdi bunlarin uzerinden 4-5 saat gecmis. Nefes nefese, kotu bir kabustan uyandim. Cocugum simdiki halinden daha kucuk, ben emzirmeye calisirken yuzume bakip "senden nefret ediyorum" diyor. Yikildim, bin kere yikildim. Hatirladikca moralim bozuluyor. Gittim emzirdim belki gecer diye, olmadi. Hayatim boyunca kabusum olacak bu sozleri ondan duymak.

Uyumaya calistim tekrar ama uyku tutmadi. 4-5 saatlik uykulara alismisim sahiden de. Zaten H. ile basbasa kalabilecegim bir kac saati de uyuyarak gecirdigim icin ayri bir sucluluk duygusu vardi.
Analigimin sol omuzuma kondurdugu minik seytancigim, sucluluk duygum. Hic bir seye yetisemeyen, didinip didinip yine yetisemeyince diger sebeplere saydirmama ragmen en sonunda donup yine kendime saldiran ben.


Son zamanlarda bir kac 'anne yazisi' okuyup fazlasiyla etkilendim. 'Anac' olmayan bir annenin cocugunu sevdigini aciklamak zorunda kalmasi cok kurcalamisti kafami. Anneligimizle ilgili beklentilerin ne kadar cok oldugunu gormek eziyor insani. Sonra Lohusa Hikayeleri'nden biri cok sarsti beni. Kendi lohusaligimi dusundurttu, buraya yazdiklarimi ve yazmadiklarimi. Daha dogrusu mutluluguma dair gormek istediklerimi ve gormemezlikten geldiklerimi, kabul edip etmediklerimi. Biliyorum, insan en cok kendine hoyrat davraniyor. Sinirsiz bir sekilde, eze eze kendine saldirabiliyor.

Bu blogda yazdiklarim genelde mutluluk yazilari. Ogluma dair anlatacak kotu bir seyim olmasin isterim zaten. Diger yandan bu yazilar genelde bardagin dolu tarafi. Ben oyle istedigimden, hayata oyle bakmayi yegledigimden. Mutlu olup olmamayi kendimiz seciyoruz. Cok sans, cok emek, cok 'sey' gerektigini dusunuyor insan. Oyle de degil aslinda; basit detaylara takili her sey. Disariya bakan goze gore degisiyor her sey.

6 yorum:

  1. Hep mutlu olmana imkan yok! Bu bir. Ikincisi ise evet en cok kendimize yukleniriz. Anne yazilari okumuyorum ben artik cok fazla da kafami takmiyorum acikcasi. Bazen bazi seyleri gereksiz yere sorgulamanin bir anlami yok. Iyi kotu hepimiz evladimiz icin elimizden geldigince en iyisini yapmaya calisiyoruz. Iyi kotu de goreceli bu arada. Aslinda yazini okuduktan sonra benim de ne kadar cok yazamadigim oldugunu farkettim. Fakat dedigin gibi mutlu olmayi secmek bizim elimizde. O yuzden hoyrat davranma kendine. Keske yakin olsaydik alirdik oglanlari onlar oynarken bizde dertlesirdik. Bu arada kabuslarin nedeni de uykusuzluk. Ben hala alisamadim ama Ates'in bir gulusu isten eve geldigimde sarilmasi her seyi siliyor.

    YanıtlaSil
  2. Benim de yazamadığım, hatta düşünmek veya hatırlamak istemediğim öyle çok şey var ki. Yoklarmış, hiç olmamışlar gibi davranıyorum. Ama varlar işte. Tum somutluğuyla bu sabah aynada farkettiğim ilk beyaz saçımda varlar...

    YanıtlaSil
  3. Tabii ki hep mutluluk diye bir sey yok. Ama ben de senin gibi dusunuyorum, senin gibi dolu tarafini gormeyi seviyorum baktigim bardaklarin :D ycurl, sen, ben bulusup bir serefe yapsak bu bardaklarla ne guzel olurdu hakikaten :))

    YanıtlaSil
  4. Ycurl: Benim rahatsiz oldugum, aslinda oz elestiri yaptigim bir konu bu. Mutluluk hikayesinden baska bir sey anlatmiyoruz. Eh tabii tercih edilen bir durum bu. Insan hatiralarina da boyle yapiyor, kotulerin ustunu kapatip iyileri hatirlamaya meylediyor. Bir zaman sonra buraya yazdiklarimin iyi olmasi zorunlulugu zorluyor beni. Elim varmiyor yazmaya :) Kendine hoyrat davranmaktan Deli Anne bahsetmisti. Aslinda kisisel tecrubenin yaninda gozlemledigim bir sey bu anne bireyin kendine hoyrat davranmasi. Yakin olmak cidden guzel olurdu. Dertlesmek bile degil soyle karsilikli iki tatli cumle bile keyfini yerine getirir adamin :)
    Ates bocegine opucukler benden. Sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Perinin Sectikleri: Oyle beyaz sacla baglantili olmasin anlatamadiklarin. En azindan soyle dusun: Bu yasina kadar hic beyaz sacin olmamis. Neymis hep bardagin dolu tarafindan bakacakmisiz :p
    Operim!

    YanıtlaSil
  6. Evren: Butun bardaklarimiz dolu olsun diye tokustururduk ne guzel :) Sahi yapabilir miyizi boyle bir sey? Mesela bir haftasonu ortalarda bir yerde ya da hep gitmeyi istedigimiz bir sehirde bulusup state park'in birinde bir kabin kiralayip siz, biz, cocuklar yiyip icsek, baharin tadini cikarsak? Cok mu zor? En yakin tatil ne zamandir ki?

    YanıtlaSil