19 Temmuz 2010 Pazartesi

nasil gectigini anlamadigim neredeyse 3 ay

Benim bugun malum komite toplantim oldu. Ben bitirecegim, bu tez savunmamdan onceki son toplantim derken komite benden 'ya cikarsa' niyetine bir kac deney daha yapmami, bu arada makalemi hazir etmemi ve Eylul basinda makale, yeni deney ve tez hazir olacak sekilde tekrar toplanmamizi istedi. Igrenc PhD hayatimin can cekismekte oldugu motivasyonu artik zirveye ulasmis olsa da basta anacigim olmak uzere Agustos'ta gelecegiz diye Turkiye'de yolumuzu bekleyenlerin hayal kirikligini dusundukce icim acidi gun boyunca. Ama elden gelen bu deneyleri tum hizimla yapmak ve mumkun oldugunca erken komiteyi toplamak. Belki toplanti ile tez savunmam arasinda bir firsat gidebiliriz Turkiye'ye. Annem her halukarda donuyor Turkiye'ye, 20 gunu kaldi. Bu sureci cok iyi degerlendirmeye calisacagimdan yine ortalarda olmayacagim buyuk ihtimalle.

Yavru ise her gecen gun hayatimiza kattigi tum guzelligi katlayarak buyumekte. Planlarimda bebek kucukken calismaya baslamak vardi ama 6 haftalik bebegi birakmak cok zor geldi dogrusu. Yavrunun bana bakip da sanki buyuk bir surprizle karsilasmiscasina gozleri parlayarak bana gulumsemesi dunyalara bedel. Mutluluk doluyor icim, dolup dolup tasiyor.
Bir keresinde ben is yerindeyken arkadasim bebegiyle ziyaret etti bizleri. Cok ilgincti, ben bebekle birazcik ilgilendikten sonra goguslerim inanilmaz derecede sizlar oldu. Nasil moralim bozuldu anlatamam. Biraktim bebekle ugrasmayi :)

Yavru diyordum. Tipi beni cok sasirtti dogrusu. Hep babasi gibi kara lule sacli, esmer bir bebek beklerken bu bembeyaz tenli mavis bebek hepimize surpriz oldu. Benim bebekligimin renklerini almis oglumuz. Tipini ise babaya benzetiyorlar (gozleri cekik degil ama ;)). Tam afacan oglan cocugu, buyuk el ve ayaklar, buyuk burun, kocaman bir agiz ve catik kaslariyla imkan yok ki anlasilmasin erkek oldugu. Benim ailemdeki bebekler gibi yatagina koy sip diye uyusun, gunde 18 saat uyusun, hic aglamasin gibi hayaller yasatmiyor bize ama travmaya da sokmadi hani. Ozellikle son donemlerde sabahlara kadar calistigimdan gece kalkip - aslinda hic yatmayip- bakimiyla ilgilenmek sorun olmadi.

Su vakte kadar, ozellikle sezaryenden sonra annemin yardimini asla yadsiyamam, onsuz her seyin ne kadar zor olabilecegini gorememek imkansiz. Diger yandan bebegi paylasamama, bir cesit bebek uzerinde iktidar mucadelesi, annemin bu ulkeye gelip once benim sagligimin elvermeyisi sonra isim gucum nedeniyle yapayalniz eve kapanmis olmasi, benim tez stresim (ama iyi ki hamileligimde olmamis bu toplanti) gibi sebepler yuzunden gerildigimiz anlar oldu bir donem. Sonra dertlerimizi biribirimize -en cok da H.'ye- anlatip rahatladik. Simdi ise annemin gidisinin huznu sariyor bizleri. Bakalim nasil olacak.

Simdilik bizden haberler boyle. Yorgunum cok, uyumam gerek. Aslinda sut pompalamali yarin icin... Ne farkli detaylar girdi hayatimiza. Bundan oncesi ne kadar da bostu.

1 yorum:

  1. Bir cift boncuk goz insanin hayatini nasil da degisitiriyor hakikaten; ne guzel yazmissin :)) Anne durumlari bizde de cok benzer olmustu. Onlar icin de zor oluyor, dedigin gibi kimseleri yok burda. Bizim icin de "kime kizayim, nazim senden baska kime gecer" durumu oluyor sanirim. Bir de koruma icgudusu, bebegin hassasiyet derecesini bilmedigin icin herseyden/herkesden sakinman. Sonra cok rahatliyor insan, ne diye bu kadar kasmisim, ne gerek varmis diyorsun :)
    Tez icin kolay gelsin, belki boyle daha iyi olur, bitirip gidersin, aklinda kalmaz.

    YanıtlaSil