8 Temmuz 2009 Çarşamba

suni panik


Bugun kendi kendime stresle neler yapabildigimi gozlemledim. Mikroskop basina oturup da aylar suren calismamin neasil sonuclandigini anlamak icin bakmaya basladigimda bir anda bir panik konusu sectim kendime. Ates yuzume dogru yayilmaya basladi.
Arada kendimi sakinlestirmeye calistim. Yok canim dedim hippocampus’leri kesmis olmama imkan yok. Tamam antikorlarimdan birinin arkaplani cok guclu idi, iyi isaretlenmemisti ama hippocampusler orada olmali. Kalbim deli gibi atmaya basladi. Kafam uyustu. Ben hala bakiyor, anlama calisiyordum. Buyuk bir sukunet icerisinde panik yaparken ben vucudum sarsiliyordu. Nasil soylerdim, nasil mumkundu, hoca ne diyecekti, off nasil aciklayacaktim!!! Kalktim hocanin yanina gittim, kahretsin telefonda! Geri dondum mikroskoba, yok iste, hippocampusler yok! Neuoroanatomy bilgini calistir, neredeler demeye kalmadan kendimi tekrar hocanin kapisinda buldum.
Bir seyler yanlis dedim. O oo! dedi. Geldi, nesi yanlis dedi. Hippocampusler diyebildim. Gayet guzel isaretlenmisler dedi. Cok mu onden kesmisim beyinleri, hippocampuslu kesit sayisi az dedim. Yok degil dedi. Gosterdi. Evet yaaa! Hippocampusler orada! Hakliydi.
Peki ben bu suni stresi nasil/neden yarattim kendime? Hep bir sorun mu olacakti benim deneylerimde? Sorun ola ola, kendimi hazirlaya hazirlaya, soruna sartlanmis miydim ki? Neydi canima kastim? Bu huyumdan vazgecebilecek miyim? Hala yanan midem huzurlu bir gun yuzu gorebilecek mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder