19-21 ay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
19-21 ay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ocak 2012 Pazartesi

21. ay dolarken

Buralarin goreceli olarak en soguk gunlerini yasiyoruz. Gece sicakligin sifirin altina dustugu oluyordu gecen hafta. Sonra bahar yuzunu gosteriyor ve tekrar soguyor hava. Turkiye'de Mart yasiyor gibiyiz yani. Isin garip tarafi gun icinde en yuksek ve en dusuk sicaklik arasinda cok buyuk fark olmasi (bugun 22-6 santigrad derece olacakmis) ve soguk dahi olsa genel olarak havanin hep gunesli olmasi. Iste boyle soguk ama gunesli bir haftasonunda Sarasota'ya sevgili arkadaslarimiz ve henuz 4 aylik olan bebeklerini ziyarete gittik. Daha evvel gittigimizde yavrucuk 4 gunluktu, buyumustu elbette. Yine de kucagimiza aldigimizda minikligine sasirmamiz ilgincti, daha gecen sene I. bu kadarcikti. Zaman ne kadar hizli geciyor, oglumuz ne kadar cok degisiyor. Insan hem bebesinin minikligine doyamiyor hem de bir an once buyumesini hayal ediyor. Garip duygusal celiskilerin agindayiz :). Sarasota'daki ikinci gunumuzde etrafi yemyesil buyuk bir cocuk parkina gittik. I. genelde park alaninda oynamaktansa ormanin icini kesifle ilgilendi. Acik havada ne kadar cok rahatlayip neselendigini gorunce insan cocugu evde tuttugu her gun icin vicdan hesaplasmasina giriyor. Oglumuz su siralar duydugu her sesi taklit ediyor. Otel odasinda uyutmaya calisirken onu, babasi hapsirinca ayni sesi cikarana kadar epey calisti ve basardi da. Bizlerin haricinde mikrodalganin alarm sesini, itfaiye arabasinin veya ambulanslarin sireni, disaridaki kus seslerini vs. taklit ediyor. Araba yolculugu sirasinda babasiyla birbirlerine "baba - oglum" diye seslenirlerken babasi ses tonunu degistirdikce o da degistirdi (arada "annei- oglum" da yapiyoruz ama baba her zaman daha oncelikli). Epey uzun suren cok neseli bir oyun oldu bu. Sanki bu hafta vokal gelisiminde atak soz konusu. Diger yandan kelime hazinesine kattigi yeni kelime sayisi cok az oldu gozlemledigim kadariyla. Etrafindaki her seyin ismini bildiginin farkindayiz sordugumuzda kolaylikla gosterebiliyor fakat cogunun isimlerini soylemiyor. Bir kac ay icerisinde cozulecek bu durum, hissediyorum :) Bir diger gelisme de renklerle ilgilenir olmasi. Ozellikle kirmiziyi cok seviyor. Genelde "yildiz, nedir ve cici" ile karistirilabilen (ben ayirdedebiliyorum biraz) ses grubunu kirmizi demek icin de kullaniyor artik :). Gecen hafta domates yerken birden elindeki domatesi kirmizili tisortune dayayip "cjizci" deyince anladik ki cocugumuz kirmiziyi biliyor. Su siralar mavi ve yesil uzerinde yogunlasmis durumda :). Son olarak, yavas yavas tuvalet calismalarina basladik. Lazimliklari oyuncak gibi kullandigindan buyuk tuvaletine adaptor edinip dogrudan normal kullanima alismasini istedim. Bir de sifon cekmek ve el yikamak gibi ilginc maceralarin olmasi cekici kiliyor durumu :). Ben ve babasi 18 aylikken bezden cikmisiz. Bakalim I. ne zaman kurtulacak bezden?

4 Ocak 2012 Çarşamba

20. ay hikayeleri

I. 2012'ye 20 aylikken girmis oldu. Tam da bu vakitler ulkemizde insan haklarina dair cok aci seyler yasandi. Iclerinde 19 cocugun oldugu 35 sivil bombalarla olduruldu ve butun olanlarin ardindan susmamiz, gormezden gelmemiz beklendi. Oglum, elimden geldigince sana insan sevgisini aktarmaya calisacagim. Biliyorum bu oyle ogrenilen/ogretilen bir sey degil. Fakat bazi seylere kafa yormayan, empatiden yoksun biri olmaman icin elimden geleni yapacagim. Dilerim yasadigimiz, yasayacagin dunya baris, adalet ve huzur dolu olur.

Yeni yilin bizler icin anlami tatil olmasiydi dogrusu. Ailelerimizden uzak yasamanin buruk yani boyle firsatlarda gorusememiz maalesef. Biz de sevdigimiz arkadaslarimizla bir araya gelebilmek icin Atlanta'ya gittik. Guzel insanlar, dostlarla cok keyifli zaman gecirdik. Oglum pozitif enerjisini, guler yuzunu hic eksik etmedi. Ilk iki gun hava cok guzeldi sansimiza. Parklarda kosturup durdu yavru. Bir tepecige cikip kendini ruzgara birakmasi, yapraklarin pesinden kosmasi nasil da guzeldi.


Atlanta'daki son gunumuzde dunyanin en buyuk akvaryumuna gittik. Bu buyukluk vurgusunu yapmamin nedeni oglumuzun nasil buyuk bir sevincle ve heyecanla oradan oraya kosturdugunu ve sonunda anne babasinin bacaklarini titretecek kadar yoruldugunu anlatabilmek aslinda :). Bir kez daha anladik ki bu cocugun "ya annemi babami kayberdersem" gibi bir korkusu yok, yabanci insanlardan hic korkusu yok. Bunun bazen iyi bazen kotu bir sey oldugu konusunda celiskilerim var :).


Nurturia ani defterimize gore kabaca sunlar olmus son donemlerde:

  • İlk kez: Gizlice cikolata yedi. Cikolatalari sakladigim yere gazeteleri koydugumuz sepeti kullanarak cikmis. Gordugumde elinde cikolata, surat lekeli, afiyetle yiyordu avini :)
  • İlk kez: Ne cizdigini soyledi. Ay :)
  • Artık: Parmaklikli yatagina tirmanarak sorunsuz girebiliyor ve cikabiliyor.
  • Sözlük Kelime: Aaba, Anlamı: Araba. Tekerlekli seylere ilgisi inanilmaz :)
  • İlk kez: Sabah uyanip parmaklikli yatagindan cikip bizi uyandirdi. Gun ici uykularini yataktan cikabildigini gordugu icin uyumadi. Salonla mutfak arasindaki guvenlik kapisinin ustune tirmanip gecebildi. Yaktin bizi oglum!
  • Bu aralar: "minea minea minea..." diye sarki soyluyor :)
  • İlk kez: Annesinin sacindan cikardigi lastik tokayi geri takmaya calisti. Ugrasip ugrasip en sonunda dugunce saclarinin uzerine oturtuverdi tokayi :) Simdi de her bir sac telini oksayip kikirdayarak oyun oynuyor :))



  • Artık:  ♥ I. 20 aylik. Anne babasinin da 11. yil donumu. Nicelerine hep beraber, mutlulukla girelim sevgili yavrumuz, bir tanemiz ♥
  • İlk kez: Aglamadan, bana ihtiyaci olmadigi bir durumda kucagima cikip anne dedi. Annesi agladi ama ♥ (Not: Oglum sen 20 aylik oldun hala anne demiyorsun. Gunde yuz kez baba diyorsun, bazen agzindan kaciriyorsun anneyi ama bir daha duyamiyoruz. Anne diyebiliyorken dememenin sebebini bilemedik. Gun boyu yaninda oldugumdan olabilirmis. Ama haksizlik degil mi :p ♥)
  • Bu aralar: Mini mini mini mini mini ♫ sarki soyluyor. "Mini mini bir kus" ya da "mini minicik"li sarkilari soylemeye calisiyor :)
  • Yaptı: Salondaki koca sehpayi ittirerek sominenin onune goturdun ve uzerine cikip fotograf makinesi ve ciceklerin oldugu rafa ulastin (sonunda :)).
  • Dedi: Karga mama (oyuncak kusunun agzina sulugu dayamisken) Not: bu "baba gel"den sonra ikinci iki kelimelik ifaden :)
  • İlk kez: Dunyanin en buyuk akvaryumuna (Georgia, Atlanta) gitti. Sevincten ne yapacagini sasirdi. Tam bir vahsi cocuk gibi sevinc cigliklari esliginde oradan oraya kosturdu. Sonuc: yorgunluktan bitmis bir anne baba, araba koltugunda sizmis bir yavru canavarla eve dogru yolculuk :)

13 Aralık 2011 Salı

kus kafeste

Son haftalarin gundemini oglumuzun parmakliklari oldukca yuksek yatagindan disari cikabilmesi olusturdu. Onun icin cok basit bir egzersizmis gibi giriyor, cikiyor, bana misin demiyor. Baslarda neseli bir oyunken, ciddi bir soruna dondu bu. I. uyumuyor, o yatagin disina cikiyordu. Yatagindan cikabilmek varken uyumamayi tercih edecegine adim kadar emindim ama belki diyordum, umut iste...

I. normalde yatagini cok sever. Gun icinde orada kitaplarina bakar, yapistirdigimiz balik resimlerini inceler, 3 aylikkenden beri cok sevdigi donencesiyle oynar vs.. Dislerinin sikintilari bitti biteli uykusu duzeliyor gibiydi. Yatagina koydugumuzda kendi rizasiyla orada durmaya alismisti. Ama simdi gece uykusundan uyanip disari cikiyor, geri koydugumuzda yine disari cikiyor, kahkahalar icinde yine cikiyor, yine cikiyor... Yandik, cok fena hem de. 

Sonra internette cocugu bizim gibi olan ana babalarin cozumlerini arastirdik. Bazisi butun uykular gitti ve bir daha da geri gelmedi diyordu. Bazisi ise yatak cadirindan bahsetmisti. 

Hic bir zaman asla dememeliymis. 
Bana daha once cocugun yataginin uzerine cadir kuracaksin deseler "Ben gelemem oyle seylere, ne o kafes gibi?" vb. konusurdum. 

Ama simdi kusumuz kafeste ve hic sikayet etmeden uyuyor.

*Bu arada yer yatagi, birlikte yatmak, cocuga yatip uyumasi gerektigini anlatmak, yatagin parmakliklarini 10cm'den cok yukseltmek vb. yontemlerin ise yaramadigini belirtmeliyim.

28 Kasım 2011 Pazartesi

bir yil

Nurturia ani defteri'nden
2010 Sonbahar
  • İlk kez: Meksika restorantinda masadaki salsa tabagini kapip yaladi.
  • İlk kez: Aynayla tos-tos oynadi.
  • İlk kez: Kucagimda oturup dogrudan meme istedigini gosterdi.
  • İlk kez: Gercek anlamda kustu. Uykusunda 3 saat once yediklerinin hepsini yatagina kustu. Sonraki bir saat icinde 5 kez daha kustu. Cocugu hasta olan insanlari dusundum, icim kiyildi.
  • Yaptı: "Bouncer" denen oyuncagin altini kesfetti. En sevdigi oyun alani artik orasi. Annesinin de bebeklikte favori mekani masa altlariydi :)
  • İlk kez: Tavuk yedi. Tatli patates ve tavuk gogsunu birlikte az suda haslayip suyuyla birlikte parcaladik. Anne sutu ve tahil ile yavrunun sevdigi bir karisim oldu
  • İlk kez: Annesinin yaptigi yogurttan yedi. Elma puresi, avocado ve tahilla cok guzel oldu :)
  • Yaptı: Emekleyerek kacmayi ogrendi. Artik salonda, yatagin ustunde, alt degistirme masasinda tek basina birakmak mumkun degil.
  • İlk kez: Buyuk kasikla sapur supur sarmisakli yogurt yedi. Anne babasinin sarmisakli yogurduna ortak cikti.
  • İlk kez: Sol alt disi cikti!
  • İlk kez: Artik gercek anlamda emekler oldu. Dizlerinin uzerine kalkip bir seylere tutunarak ayaga kalkmaya calisiyor :)
  • İlk kez: Hastalandi. Atesi yukseldi. Cirilciplak soyduk gikini cikarmadi, aglarken bizim guldurme cabalarimiza bile cevap vermeye calisti.
  • 5 disi birden cikararak hem kendisini hem anne babasini cok hirpaladi. Alttan 3, ustten 2. Alttan 4. geliyor.
  • İlk kez: Artik emeklemek, oturmak, dizlerin uzerine kalkmak, kalkmisken bir yerlere tutunup ayaga kalkmak, kollarini uzatip anne babasinin ustune atlamak siradan seyler oldu.
  • İlk kez: Kafasini duvarin kosesine vurup morartti. 
  • İlk kez: Kafasini morartinca evin koselerinin sungerlenmesi vb. bir suru onleme ragmen disini kanatti.
2011 Sonbahar
  • İlk kez: Ayak tirnaklarini kesermis gibi yapti. Once ellerinin tirnaklarini kesti annesi, o da tirnak makasini alip biraz uzaklasip yere oturdu ve ayak tirnaklarina makasi degdirmeye basladi :)
  • Dedi: Mamuğr (Yağmur)
  • Dedi: Hih- hi hihhh-hii diye soyledigi sarkilara pititididiiiii, gidddiidiidiiiii, zivzivzivvv zivvv, digidigi digiiiii gibi renkler katar oldu :)
  • Sözlük
Kelime: Aya
Anlamı: Ay
Cok seviyor Ay'i. Gokyuzundeki gargalar ve ay, ne muhtesem seyler :)
  • Dedi: "hayiy" ("Hadi oglum, gel memisini em, uyu." diyen annesine donup "Hayiy" der ve arkasini donup kapiyi acar, gider.)
  • Dedi: Kus yuvasi resmindeki yumurtalari gorunce 'mama' dedi. Yuvanin oldugu agactaki kirazlari ise 'memme, memme' diye gosterdi. Doyuramamisim cocugumun karnini :)
  • Yaptı: Dustu ve zaten ucu kirik olan sol ön disinin yaklasik dortte birini kaybetti :((
  • İlk kez: Disciye gitti. Disinin kirigini torpulediler. Rontgen cekilmesine izin vermedi. Tam performans gosterdi muayene sirasinda.
  • Yaptı: Islak mendili eline verip 'hadi git aynani sil' diyen annenin sozunu dinleyip aynani sildin, sildin, sildiiiinnn :)
  • Dedi: 
I: Baaba
Baba: Ogluum
I: Baaba
Baba:Yavrum
I: Baaba
Baba: Aslanim
I: ahghhrrr!
  • İlk kez: Anali ogullu hasta olduk. Annesinden daha iyi neyse ki :-') Sumuklu gulucuk
  • İlk kez: Uyumamak icin direnip yuksek parmaklikli yatagini asip yanima geldi, boynuma simsiki sarildi.Nasil cikti o yataktan anlamis degilim :o
  • İlk kez: amcasini evinde agirladi.
  • Sözlük
Kelime: Caaa!
Anlamı: Amca
Yumrugunu havaya kaldirip 'Caaa' diyor. Amcasinin taktigi beden dilini de dahil etmesi oldu :)
  • İlk kez: Bir dag evinde kaliyor. Evinden 855 km uzaga arabayla yolculuk yapti. Oglum buyudun sen! Anne, baba ve amcasiyla 2200 km'den fazla yolu, 23 saatten fazla araba yolculuguyla asti.


19 aylik

Cok zaman oldu yazamayali; ne cok sey yasandi oysa ki. En son Eylul'de bahsetmisim oglumdan. Cok buyuduk sevgili blog, oglumla beraber annesi babasi bizler de cok buyuduk. Artik bir bucuk yasinda kocaman bir cocuk gibi. Bebeklik gunlerini ozler olduk kuzumun.


Her seyi kendi basina yapmak istiyor. Kendi kendine yemek yiyecek, kendi kendine oyun kuracak, kendi kendine cikacak, oturacak, yikanacak vb. :). Su an odasinda uyumasini bekliyorum ama kendi kendine bir seyler anlatiyor. Arada beni al dercesine ciglik atiyor ama mutsuz olmadigindan almama konusunda kararliyim, simdi uyumazsa gece hepimiz icin zor gececek demektir.
 18 aylik olana kadar dislerden cok cekmisiz. Meger oglum huysuz, uykusuz bir cocuk degilmis. Uc aylikkenden beri baslayan salya akitma halleri hala devam ediyor. Ilk disler 7-8 aylikken cikmisti, besi birdendi hem de - tam da tezimi teslim etmeme bir hafta kala ateslenmisti bu yuzden-. Dorderli dis cikarma seruvenimiz devam etti, her dortlu bir iki ayda cikti. Ama hayatimizi en cok zorlastiran kopek disleri oldu. Ben artik I.'in yataginin dibinde yerde yatiyordum. Oglum ise yarim saatte bir uyaniyordu. Calismiyor olduguma en cok sukrettigimiz zamanlardir bunlar. Iste 18. ayin mucizesi bu kopek dislerinden kurtulmamizla basladi. Geriye kalan son azilari bekliyoruz ama bence en zor kismi bitti. Artik I. isterse uyuyabiliyor (isterse kismini vurgulamak lazim elbet :)).

Istah konusunda pek olumlu seyler anlatamayacagim. Hala anne sutu emiyor, hala yumurta ve peynir disinda yeni bir favori yemegi yok. Sabah ilk kalktiginda bir sey yemek istemiyor meyve/sebze karisimi bir seylerle gecistiriyoruz diyebilirim. Oglene dogru istahi aciliyor ve gunun en guclu ogununu yiyor (artik o gunki moduna bagli, bazen hic bir sey yemeden kalkabiliyor). Makarna ve dolma icinden hazirlanmis sulu kofte (normal kofteyi sevmeyen bir cocuk bizimki), bezelye ve meyve seviyor. Diger yemeklerle pek arasi yok.

15. aylik oldugu vakitler ise kitaplara olan ilgisi artti oglumuzun. Aksamlari uyumadan evvel emzirip masal okumasi icin babasina teslim ediyorum yavruyu. Uykudan once rutinimizde yeni bir sayfa acildi yani. Artik annenin oglan uyuyana kadar odada esir olmasi gerekmiyor :).

Yavrunun kitaplara olan ilgisi sadece bizden masal dinlemek yonunde artmadi. Artik eline gecen her turlu dergi, gazete, kitap vb. resimli ne varsa oturup uzun sure inceliyor, gordugu tum seylerin isimlerini bize soyletiyor. Kucuk bir kitaplik yaptim ona. Pek duzenli tutmasa da onunde oturup kitap okumasi/bakmasina bayiliyorum.



Iletisimimiz giderek artiyor. Cok eglenceli, cok oyuncu, cok numaraci, insani cok mutlu eden hallere giriyor.

Simdilik bu kadar yazayim, uyumayacak anlasilan. Alsam iyi olacak. Bir bahaneyle yazma ataletini uzerimden atmis oldum diyelim :)